Batıgöz Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Tanısal Radyoloji Uzmanı Dr. Aresh Soudmand böbrek kistlerinin neden olabileceği risk faktörlerini anlattı. Böbrek kistlerinin türüne göre herhangi bir belirti vermeden ortaya çıkabileceğini belirten Uzm. Aresh Soudmand, “Böbrek kistleri her insanda görüldüğü belirtilmekle birlikte gözden kaçırılmaması ve doktor kontrolünde takip edilmesi gereken kistlerdir” dedi.
DOKTOR DENETİMİNDE TAKİP EDİLMESİ GEREKENLERDİR
Böbrek kistleri, böbreğin dış tabakasında oluşan sıvı dolu keselerdir. Genellikle kolay kistler olarak görünürler. Kanser olma ihtimali çok düşük. Böbrek kistlerinin kesin nedeni bilinmemektedir. Böbreğin yüzey tabakasının incelmesi sonucu kese oluştuğu ileri sürülmektedir. Bir insanın hayatında böbrek kistlerine neden olabilecek hiçbir şey yoktur. Hiçbir yaşam tarzı davranışı, çevresel maruziyet veya diyet böbrek kistleri ile ilişkilendirilmemiştir. Kolay kistler hem yetişkinlerde hem de çocuklarda görülebilen lezyonlardır. Genellikle tek böbrekte tek böbrek oluşur ama bazen polikistik böbrek hastalığı gibi durumlarda her iki böbrekte birden çok lezyon olarak da görülebilir.
50 YAŞ ÜZERİNDE YÜKSEK SIKLIK
Basit böbrek kistleri, polikistik böbrek hastalığında görülen kistlerden farklıdır. Çoğu zaman hastada herhangi bir şikayete neden olmazlar ve herhangi bir belirti vermezler. İlerleyen yaşlarda daha sık görülen kolay kistler ultrasonografi ve radyolojik değerlendirmeler sonucunda fark edilebilir. Hastalar bilgisayarlı tomografi veya MR çektirdikten sonra tesadüfen kistlerinin varlığından haberdar olabilirler. Bu kistler sıklıkla kansere dönüşmedikleri ve içi sıvı ile dolu oldukları için “basit böbrek kistleri” olarak bilinirler. Az sayıda ve yeterli nitelikte kistlere toplumda sıklıkla rastlanırken, her iki böbrekte ve çok sayıda karşılaşılan kistler böbrek yetmezliğine varan sonuçlar doğuran kistlerdir. Böbrek kistlerinin insidansı yaşla birlikte artar. Bu lezyonlar 50 yaş üstü kadın ve erkeklerin %50’sinde görülmektedir.
ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Oluşumunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte böbrek kistleriyle daha sık karşılaşılmasına neden olan bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Yaşlanmaya bağlı olarak daha sık görüldüğü bilinen böbrek kistleri de hipertansiyon hastalarında, böbrek fonksiyon bozukluğu hastalarında ve böbrek taşı hastalarında diğer bireylere göre daha sık görülmektedir. Cinsiyete bağlı risk faktörleri dikkate alındığında erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre daha fazladır.
2 tip böbrek kisti vardır:
- Basit böbrek kistleri: Kolay böbrek kistleri, insan böbreğinde en sık görülen lezyonlardır. Görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. Sıklıkla semptom vermezler. Böbreğe önemli bir zarar vermezler ancak büyük lezyonlarda tedavi gerekebilir. Genellikle tek böbrekte, bazen her iki böbrekte birden fazla görülürler. Kolay kistlerin tanısı tesadüfen radyolojik incelemeler sırasında konulur. Kistler çoğunlukla ultrasonografi ile saptanır.
- Polikistik böbrek hastalığı: Kalıtsaldır. Her iki böbrekte birden fazla kist ile kendini gösteren ve karaciğer, pankreas gibi diğer organlarda da kistlere neden olabilen genetik geçişli bir hastalıktır.
Böbrek kistleri küçükken herhangi bir belirti vermezken büyüyünce hastalarda bazı şikayetlere yol açabilmektedir. Bunlar:
- Karında ele gelen kitle
- yan ve sırt ağrısı
- Böbrek ağrısı (genellikle basınç ve kanama nedeniyle)
- yüksek tansiyon
- idrarda kanama
- Ateş
- sık idrara çıkma
- idrarın koyulaşması
RADYOLOJİK İNCELEMELERLE KANSER ERKEN AŞAMADA TESPİT EDİLEBİLİR
Böbrek kistlerinde tedavi yöntemine kistin sayısı, büyüklüğü ve hastada hangi şikayetlere neden olduğu değerlendirilerek karar verilir. İğne ile kistin boşaltılması, ultrason eşliğinde kist duvarına yapışık olacak elementin kistin içine enjekte edilerek kistin inaktive edilmesi, cerrahi sistemle kistin vücuttan uzaklaştırılması gibi teknikler uygulanabilmektedir. Hangi tedavi yönteminin size uygun olduğuna karar vermesi gereken kişi doktorunuzdur. Böbrek kistleri her zaman zararlı değildir. Ancak radyolojik incelemelerde kanser riski açısından şüpheli bulgular varsa hastanın kanser olma olasılığı mutlaka araştırılmalıdır. Rutin kontroller ve radyolojik tetkikler kanser ihtimalinde tedaviye erken dönemde başlanması açısından büyük önem taşımaktadır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
