prof. Naci Görür, olası İstanbul depreminin en az 7,2, en büyük 7,6 büyüklüğünde olmasının beklendiğini söyledi. Kentte olası bir depremde yaklaşık 60 bin binanın yıkılmasının beklendiğini hatırlatan Görür, “Her dairede 4 kişi varsa direkt 320 bin kişi ölecek demektir. Bu işin bir anlamı yok” dedi.
‘İSTANBUL DEPREMDE KENDİNİ KURTARAMIYOR’
Haber Global’de Buket Aydın’ın sorularını yanıtlarken prof. Dr. Naci Görür şunları söyledi:
“İstanbul’da trafiğe bakın sokaklarda park yerleri kısıtlı. 59-60 bin bina çökecek. Bu binalardan sonra o yollar ne kadar kullanılacak bir düşünün, trafiği düşünün. Altında kalan insanları alamıyoruz. Enkazları uygun yerlere kaldırıyoruz.İstanbul’daki hastaneye götüremiyoruz.Okula gidemedikleri veya tıbbi bakım alamadıkları için kaybedeceğimiz insanlar olabilir.Enkaz altındaki insanları kurtarmak da faydalı olmayabilir. depremde neler olabileceğini hayal edin, İstanbul’da sıradan zamanlarda yaşadığımız karmaşayı düşünün, bir kıyaslama yapın, göreceksiniz.
İstanbul depremde kendini kurtaramaz. Ancak çevre illerden veya yurt dışından gelenler tasarruf edebilir. İstanbul depreme hazırlanıyorsa bu hazırlığı afet ve müdahale durumunda İstanbul’a konuşlandırılan yatırımlarla değil, çevre illere yatırım yaparak yapmak gerekiyor. İnsanların bu konuda gaflet içinde konuşmaktan çekinmemeleri gerektiğini söylemek çağdışıdır. İnsanlar bu tehlikeyi, bu tehdidi bilmeli. bizi ne kadar etkileyeceğini bilmeleri ve buna göre kendilerini hazırlamaları gerekir. İnsanları korkutmak için söylemiyoruz, bu tehlike var diyoruz ve vilayetleri bu tehdide inandırmak istiyoruz. Konuşmamızı istemeyenler, bu iş için adım atmak istemeyenler. Bir yere atıfta bulunmak doğru değil. 25 ilimizden fay geçmektedir. Yani bilinçsizce hatalar üzerinde duruyoruz ve şehirler kuruyoruz. Bu ülkeyi gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde emanet edemeyiz.
Büyükşehir Belediyesi’nin raporuna göre 60 bin çok ağır hasar alacak. Bu 60 binden 40 bini hatta 50 bini çıkaralım. Sadece 10 bin binada ölümlü olay olabileceğini varsayalım. Her biri 4 katlı 10 bin bina koyun. İnsanlar doğrudan ölü ile yüz yüze olacak. 16-17 milyonluk bir şehir ve son derece sağlıksız, gecekondu zihniyetiyle büyümüş. Kaçak yapılaşmanın çok olduğu bir şehir. Onun için korkuyoruz. 99 mantığımızı ve iştahımızı kaybetmemiş olsaydık, 23 yıl geçmişti, bütün ülke iman edecekti. Bu çalışma 1999 ruhu ve hızıyla devam etmedi. Bu haliyle devam etseydi bitmişti.
“MAKS 7,6, MİN 7,2”
1999’dan bu yana herhangi bir zamanda Marmara’da deprem olma olasılığı yüzde 64. Bu çok büyük bir olasılık. 1992’de Marmara’nın doğusunda Şarköy depremi var. Marmara’nın kuzeyinde doğru düzgün deprem olmaz. Bunun sağı solu mutlaka kırılmalı. Bu sadece bizimle ilgili değil. Diyelim ki bilmiyoruz ama sadece bunu söylemiyoruz. Kimse deprem olmayacak demiyor. İstanbul’da maksimum büyüklüğü 7.6 ve büyüklüğü en az 7.2 olan bir deprem meydana geliyor. Bu bilimsel çalışmalar, uydular, gözlem yöntemi ve jeolojik tekniklerle ortaya çıkmış bilimsel bir gerçektir.
Avrupa yakası büyük ölçüde etkilenecektir. Zeminin nispeten kötü olduğu yerlerde, sallanan dalgaların hızı azalır ve orada yer ivmesi daha fazladır, daha çok sallanır, sıvılaşma ve heyelanlar meydana gelir. Sarsıntının etkisi daha büyük olacaktır. 1999 depreminde Avcılar’da 1000 kişi öldü. Bu genel bir durumu yansıtıyor. Ancak Avrupa Yakası’nda nispeten daha güçlü yerler olabilir.” (HABER MERKEZİ)
